article_jule (35107)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

(1) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kablo ve uydu ortamından yayın yapmak üzere yayın lisansı almış olan kuruluşların hakları lisans süresi sonuna kadar geçerlidir. (1) Bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulması gereken yönetmelikler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Üst Kurulca hazırlanır ve Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe konuluncaya kadar mevcut düzenleyici işlemlerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. (2) Ancak, şirketi idare ve temsile yetkili kişiler, sorumlu müdürün incelemesinden geçmeden veya rızası hilafına bir yayına karar vermişlerse, bu durumda sorumluluk yayına karar veren söz konusu kişilere geçer. (3) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, yayın hizmetlerinin iletiminde kullandıkları radyolink cihaz ve sistemleri için gereken izinleri, ilgili mevzuat çerçevesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alırlar. (11) Üst Kurul personeli sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılır. (3) Medya hizmet sağlayıcıları, her takvim ayı içinde elde ettikleri ticari iletişim gelirlerini, takip eden ayın son gününe kadar şekil ve içeriğiyle verilme usul ve esasları Üst Kurul tarafından belirlenen beyanname ile beyan ederler. İlgili dönemde gelir elde edilmemiş olsa dahi beyanname verilmesi zorunludur. (2) Kamu görevlileri, Üst Kurul üyeliğinde bulundukları görev süresince kurumlarından ücretsiz izinli sayılır ve bu görevde geçirdikleri süreler mesleklerinde geçmiş gibi değerlendirilerek mümtazen terfi etmiş sayılırlar.

Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır. Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz. Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Madde 15 – Savaş, seferberlik (…)[10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Çocuk derneklerine tüzel kişiler kurucu veya üye olamazlar, ayrıca çocuk derneklerinde kuruluş bildirimine, kurucu çocukların yasal temsilcilerinin izni eklenir. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçeler hariç diğer ilçelerdeki dernek kuruluş işlemlerinde istenen belgeler birer arttırılarak verilir. Mahkemece tedbiren velayete ilişkin karar verirken aynı zamanda, çocuğun yanında bulunmayan eş ile çocuk ya da çocuklar arasındaki kişisel ilişki konusunda da bir karar verilecektir. Tedbir talebi olarak müşterek çocuğun boşanma davası devam ederken tedbiren kimde kalacağı, müşterek çocuk için diğer eşin sağlayacağı parasal katkıyı (tedbir nafakası), eş için tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken müşterek çocuk ile velayet kendisine verilmeyen aş arasındaki kişisel ilişkiyi ara kararında belirler. [103]    Kelimenin karşılığı Osmanlıca’da “muhtariyet”, İngilizce’de “autonomy”, Fransızca ve Almanca’da “autonomie” ve İtalyanca’da “autonomia”dır. İngilizce’de “autonomy”, genel olarak, “kendi kendi idare eden” ya da “bir milletin kendi kendini idare hakkı” anlamlarına gelecek biçimde siyasi bir içerik ile kullanıldığından Osmanlıca “muhtariyet” kelimesi, buradaki özerklik kavramının daha doğru bir karşılığı olarak kabul edilebilir.

G) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumuhakkında bilgi alınır. C) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımındanyararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği,kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımındanfaydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafigörevlendirilir. (2) Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu,kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenleriniiçerir. (3) İftira konusunu oluşturan suç veya yalan tanıklık nedeniylegözaltına alınma ve tutuklama halinde; Devlet, iftira eden veya yalantanıklıkta bulunan kişiye de rücu eder.

(8) Türk Silahlı Kuvvetleri kıt’a, karargâh ve kurumlarından istemdebulunulması hâlinde istem, yetkili amirlikçe değerlendirilerek yerinegetirilebilir. (2) Bu durumda, tüzel kişinin organ veya temsilcisi bu Kanunun katılanaveya sanığa sağladığı haklardan yararlanır. (6) Mahkeme elkoymaya karar verdiğinde, kaçağın yasal olarak bakmaklayükümlü bulunduğu yakınlarının alınan tedbirler nedeniyle yoksulluğadüşebileceklerini saptarsa, bunların geçimlerini sağlamak üzere, elkonulan malvarlığından sosyal durumları ile orantılı miktarda yardımda bulunulmasıkonusunda kayyıma izin verir. (3) Duruşma yapılan hâllerde kaçak sanığın müdafii yoksa, mahkemebarodan bir avukat görevlendirilmesini ister\. Her oyun stili ve bütçeye uygun marsmostbet aviator seçenekleriyle, herkes için bir şeyler var. mostbet\. (2) Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veyakendisini savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde avukatgörevlendirilmesi için istem aranmaz. (4) Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyetsavcısının görüşü alınmaz. (3) Bu haklar, suçun mağdurları ile şikâyetçiye anlatılıp açıklanır vebu husus tutanağa yazılır. Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşıkanun yollarına başvurma.

  • Dernekler tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri Ek-14’te yer alan Ayni Yardım Teslim Belgesi ile yapılır.
  • Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
  • (4) Tutuklama kararı verilmezse, şüpheli veya sanık derhâl serbestbırakılır.

Kanunda, Türk Medeni Kanununda, bu Yönetmelikte ve derneklerin kendi tüzüklerinde yer alan genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının fiziki ortamda gerçekleştirilmesine yönelik bütün usul ve esaslar elektronik ortamda yapılan toplantılar için de geçerlidir. Elektronik ortamda gerçekleştirilen toplantılara ilişkin her türlü bilgi, belge ve kayıt dernek tarafından muhafaza edilir. Tahkim ile ilgili olarak, “Türk Spor Kurumu Kanunu Tasarısı”na da kısaca değinmek yararlı olacaktır. Buna göre Tahkim Kurulu, dokuz asil, dokuz  yedek üyeden oluşmakta ve üyeler altı yıl için görevlendirilmektedir. Tahkim Kurulu’nun, Spor Yüksek Kurumu ile spor federasyonları, kulüp, sporcu, antrenör, hakem ve diğer spor elemanları arasında çıkan uyuşmazlıklar ile federasyon disiplin kurullarınca verilen cezalara yapılacak itirazları inceleyerek kesin karara bağlayacağı belirtilmektedir. Disiplin kurulları, soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren üç gün içinde karar vermektedir. Futbol müsabaka sezonunun bitiminin ardından oynanan özel müsabakalarda meydana gelen olaylar ve işlenen fiillerle ilgili kararlar için bu süreye uyulmayabilir. Kararlar; cezalandırmaya veya ceza tayinine yer olmadığı ve soruşturmanın ertelenmesi veya düşürülmesi biçiminde olur. İhtar cezası altı ay, yarışmadan men ve süreli hak mahrumiyeti cezaları ise üç yıl infaz edilmedikleri takdirde ortadan kalkar. Ceza kararlarında zamanaşımı, kararın kesinleştiği veya ceza infazının herhangi bir suretle durduğu günden işlemeye başlamaktadır. Konfederasyonlar, üyeler ve ligler; bu kuruluşların üyeleri, bağlı oyuncuları ve resmi görevlilerin STM tarafından alınan kararlara uymasını temin eden bağımsız bir yargılama makamı olarak STM’nin tanınmasında mutabıktırlar. Aynı yükümlülük lisanslı müsabaka ve oyuncu temsilcileri bakımından da geçerlidir.

Herkes bildiğini okur, işine geldiği gibi konuşur, işine gelmiyorsa hukuk kurallarını görmez veya farklı nitelendirir, hatta kişiye ve duruma özel hale getirir. Ülkemizde son zamanlarda meydana gelen cinsel saldırı, cebir-şiddet ve buna bağlı öldürme fiillerine tepki olarak, failler hakkında daha ağır cezaların uygulanması, hadım edilme ve ölüm cezalarının getirilmesi talep edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, parlamenter sistemin gereklerini layıkı ile yerine getirmiş de temsili demokraside istediği sonucu alamamış gibi, yönetim sistemini değiştirme çabasına girmiş gözüküyor. Yap-bozla, istikrar kazanmayan müessese ve uygulamalarla bir yere gidilemeyeceğinin farkına varmalıyız. Sadece değiştirmekle ve mevcudu bozmakla sorunlar çözülebilse idi, en iyi anayasayı ve kanunları düzenlemek suretiyle her meselenin halli mümkün olabilirdi. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, karayolu trafiğinin bir düzenle gerçekleşmesi, ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı kazaların önüne geçilebilmesi, bu kapsamda tehlikenin önüne geçilip zarar oluşmaması amacıyla birçok idari suç veya cezaya yer vermiştir. Yapılan kovuşturma sonucunda, yerel mahkeme ve Yargıtay tarafından verilen her karar halka ilan edilmelidir. Millet, bu yolla dürüst yargılamanın yapılıp yapılmadığını ve adaletin gerçekleşip gerçekleşmediğini görür. Uzun yıllardır Türkiye’de adli kolluğun ve istinaf (bölge adliye) mahkemelerinin kurulup faaliyete geçirilmesi konuşulur. Bu yazıda, adli merciler ve avukatlar tarafından ilgililerden bilgi istenmesi ve bu talebin karşılanmaması halinde ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar tartışılmaktadır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error: Content is protected !!